Elmadağ
Kaç
zamandır, Elmadağ’a gidesim geldi ama
Kara kış
müsaade etmedi.
Hani elma da
yok ya.
Hadi
Bismillah dedik,
Turan Güneş
Bulvarı’ndan girdik,
İkea’ya
kadar geldik, tabela yok.
Halbuki
Amerikalılar, kolaya şunu yazarlar;
Buradan
açınız.
Ya da
Tahta yola;
Yağışlı
havalarda kaygan olur.
Bu arada,
yol bulma cihazı da açıkJ
Dedik ki
Ulan bu olsa
olsa Elmadağ’da olur.
Adı da
Elmadağ Kayak Merkezi, sürdük Elmadağ’a.
Birine
sorduk;
Dedi ki
Kardeşim siz
manyak mısınız?
Doğrusu;
geriye.
Yine İkea
yavşak noktasına geldik.
Hanım ve ben
altı gözle bakıyoruz, nerede ulan bu Elmadağ Kayak Merkezi tabelası?
Sanki yer
yarıldı, içine girdi.
Yol gösterme
cihazı da göstermiyor.
Sonra Google
Maps’e baktım, Kayak Merkezi değil de oradaki işletmenin adını yazmak lazımmışJ
En iyi
metod;
Bir bilene
soralım, aşkı kim icat etti?
Bu arada
Erkan Ocaklı’yı rahmetle anıyorum.
Sorduğumuz
dedi ki
Abi, yeşil
yoldan direk Samsun’u takip edin, sağa döneceksiniz.
Ama dedik
tabela yok.
Abi dedi,
bana güvenmiyor musunuz?
Hadi dedik,
madem sorduk, onu yapalım.
Meğerse
bizim yer;
Yakup abdal
Mahallesi sınırlarında imiş.
Bundan
yıllar önce geldiğimiz için hatırlamaya başladık.
Ama manzara;
Gecekondu,
Plansız
yerleşim,
Başıboş
köpekler,
Rastgele
park etmiş araçlar,
Kayak
Merkezi değil de mangal merkezi.
Aileler ateş
yakmış, sucuk mangal ama sıcak şarap yokJ
Kaçamak
yapanlar, araba iç temizliği peşinde.
Yani tam
anlamı ile curcuna, kargaşa, olumlu denecek tek şey;
Karların
beyazlığıJ
Bir daha
gider miyim?
Büyük
konuşmayayım ama zor.
Dönünce
Elmadağ Belediyesi’ne eposta gönderdim.
Güzel kalem
yanıt vermiş;
Ya Hacettepe’ye yazın ya da orada whitetail diye
bir otel var,
Onlara
bildirin diye.
Aslında, bu
yazıda size Elmadağı anlatacaktım ama
Gün boyunca
varamadık kiJ