28 Eylül 2011 Çarşamba

Başım Belada Belarus'ta

Belarus’ta beni en çok etkileyen;
Kütüphanesi oldu.
Dünyanın en büyük kütüphanelerinden.
Bina oldukça görkemli.
İçine girip gezmek nasip olmadı.
Bir gerçek var ki
Bu gibi turlarda,
Belki asıl görülmesi gereken yerler gezilemiyor…
Bu kütüphane anlayışı,
Belarus’ların eğitime ne kadar önem verdiğinin,
Kültür seviyelerinin göstergesi.
Bir gerçek var ki bizler maalesef okumayı sevmiyoruz.
Üflemek tercihimiz!
O kütüphaneye bir girebilse idim,
O kütüphane bana girerdi.
Kaybolurdum…
Başımı kaldıramazdım.
İsviçre’de girmiştik, bir kütüphaneye.
Türkiye’ yi tanıtan kitaplara dikkat edeyim demiştim;
Göre göre ne gördüm;
Sadece Kürtçe kitaplar.
Otelin akşam yemeğinde,
Bir bayan solist ve orkestrası var, çok güzel çalıyorlar...
Bir istek te bulundum,
Her şey güzel olacak;
http://www.youtube.com/watch?v=VbzGkiEzDag
Ruslar bu şarkıyı duyunca,
Kola bastı gibi oynayıp nerdeyse çıldırıyorlar.
Bağlasan ipleri koparırlar.
Müzik, evrensel.
Müzik notaları, ülkelerin birbirlerine verdikleri notalara hiç benzemez.
Demokrasiyi en güzel anlatan şey;
Senfonik orkestra, başlarında bir şef.
Birbirlerini tanımasalar da
Prova yapmasalar da
Dilleri, dinleri, tenleri eğitimleri her şeyleri ayrı da olsa
Sadece notalara bakarak, çalmaları?
Ulan bir ses çıksa ya!
Ya da
Çalan bir telefon?
Hırvatistan’da diskoya uğradık, gece 0200
Nerdeyse çıt yok.
Tam o sırada Tarkan çalmasın mı?
Yakalarsam, ananı bellerim!
http://www.youtube.com/watch?v=g2uy7Cfl6kU
Ölü toprağı serpilmiş, o yer, birden titremeye başladı.
İşte müziğin gücü.
İletişim kurmada,
Ve ülkeyi tanıtmada en iyi yol.
Şansızlık bu ya,
Otelimizde Belarus güzellik yarışması var.
İnsana;
Bu Ruslar Bela dedirten anlar.
Başlarında idareciler, biraz yumuşakça.
Magazinciler,
Papayı yemiş Paparazziler…
TV röportajları.
Bakan bir daha bakınca,
Başbakan üç defa bakıyor.
Ben salağın şöyle bir tanımı var;
En az bir yanı ile aşırı dikkat çeken bayana;
Elizabeth,
http://www.youtube.com/watch?v=-fVFiLN3ctk
Bunlar sosyetik ise ikoncan denir.
Bu bela Ruslar güzel olmasına güzel de
Biraz çirozlar.
Ne o öyle.
Kara, kuru.
Kadın dediğin şöyle etli butlu olacak,
Balık gibi
Kılçığı boğazında kalacak!
90–60–90 nerden çıktı?
Şehir dışı; 90
Şehir içi; 60
Şehir dışı; 90
Güzellere bir ilgi, bir ilgi.
Bu kadar ilgi olunca,
Uçak gibi havalanıyorlar, maşallah.
Birileri tutmasa, uçacaklar.

Peşlerinde, yaşlı kurtlar.
Muhtemelen babaları.
Neden durumu iyi olan,
Genç ve tazeyi tercih ediyor?
Manava gittik, meyve ve sebzenin nasıl olmasını isteriz?
O an aklıma;
Süha Özgermi geliyor, bu tür yarışmaların vazgeçilmez ismi.
Jüride Hıncal Uluç,
Ve kart zamparalar…
Aman canım,
Güzel olmuşsun neye yarar?
Bahtın güzel olsun, diyen tecrübeliler…
Ben güzele güzel demem benim olmadıkça.
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna,
Umurunda mı dünya?
Seni anan, benim için doğurmuş!
http://www.youtube.com/watch?v=VI3Ki3C8ehQ

Ben de isterim o elma yanaklardan!
http://www.youtube.com/watch?v=37ZPzCTpk_s
Güvenme güzelliğine bir sivilce,
Güvenme zenginliğine bir kıvılcım,
Akdeniz Akşamları;
http://www.youtube.com/watch?v=uwnb0WHmS0E
Allah’ım neydi günahım ben nerde yanlış yaptım;
http://www.youtube.com/watch?v=Ud_pDiY-Leg
Nasıl ki
Ressamlar, heykeltıraşlar eserlerini özene bezene yaparlar,
Allah ta bunları özene bezene yaratmış.
Burada kısa keselim,
Biraz daha devam edersem, hanım beni kesin boşar!
Kutsal Ruh Katedralini görüyoruz,
Ama içine girmeden.
Güzel bina, görkemli.
Ruslar Ortodoks’tur ve ikonlar meşhurdur.
Bizim de ikoncanlarımız!
Hani çocuklar de ya
Benim babam, senin babanı döver.
Tek Yaratan;
Allah,
Dinler Allah’ın,
Peygamberler Allah’ın,
Kutsal Kitaplar Allah’ın.
O halde dinler arası bu kavga, bu şiddet, bu anlaşmazlıklar niye?

Yüce Mevla’m,
İstese idi,
Hepimizi tek tip yaratırdı.
Birçok din yerine,
Tek Din, tek Peygamber, tek Kutsal Kitap
Neden acaba, birden fazla?

Ailem farklı bir dine sahip olsa idi
Benim dinim ne olacaktı gibi saçma sapan sorular, geçiyor, aklımdan.
Gerçi saçma ve sapan olmasa,
Avcılık olur muydu?

Kutsal Ruh deyince,
Her şeyde bir ruh olmalı,
Mangada manga ruhu,
Takımda takım ruhu,
Hizmetlide de tuz ruhu!

St. Peter ve Paul Kilisesi
Yine içine giremiyoruz, panoramik tur ne de olsa.
Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli diyoruz.
Şaka bir yana,
Nasıl bizim,
Özellikle Mimar Sinan ve Kalfalarının yaptığı;
Selimiye,
Sultan Ahmet,
Süleymaniye,
Şehzade Camii gibi muhteşem eserlerimiz varsa,
Bunlarla gurur duyuyorsak,
Onlarda da aynı.

Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkalarına da yapma ilkesinden hareketle,
Buraları ziyaret etmek lazım.
Kuralları neyse uyarak.
İbadete saygı,
Allah’a saygı.

Bağımsızlık Meydanı,
Bizim nasıl Cumhuriyet Meydanları varsa,
Bela Ruslarda da burası var.
Yine bir dikili taş.
İnsanoğlu dikmeden duramıyor, illa dikecek.
Allah’tan paraşütçüler çok usta,
Buralara pek uğramıyorlar!

Hükümet Binası.
Kimler geldi, kimler geçti?
‘’Ben hizmet için gelmedim’’ diyen olmuş mudur?
Ya da
Mal varlığı azalan?

Krasny Roman Katolik Kilisesi
Katoliklik;
Katolik Kilisesi Azizlere ve Meryem'e diğer kiliselerden daha fazla kutsiyet verir.
Sadece erkekler papaz olabilirler. Evlenemezler, cinsel ilişkide bulunamazlar.
Katolik Kilisesi boşanmaya, kürtaja ve suni döllenmeye karşıdır.
Günah çıkarma çok önemli bir yer tutar.
Ortodoks;
• Patrik ruhani başkandır, yanılabilir.
• Roma Katolik Kilisesi evrensel değildir, papa gibi o da yanılabilir.
• Kutsal Ruh, Sadece Baba'dan çıkmıştır.
• İsa hem insan, hem tanrı tabiatına sahiptir.
• Meryem ve aziz ikonalarına saygı gösterilir.
• Komünyon (Kudas) ayininde ekmek mayalı olmalıdır ve şarap sulandırılmalıdır.
• 7 sakrament vardır.
• Patrik, başpiskopos, piskopos ve keşişler dışındaki papazlar ve diyakozlar evlenebilir.
• Sadece ilk 7 konsilin kararları kabul edilmelidir.
Protestan;
Katoliklerin tersine Protestan rahipler evlenebilirler,
Bazı Protestan mezheplerinde kadınların da rahip olabilme hakları vardır.
İncil'in anadilde okunabilmesi de Protestanlığın bir başka özelliğidir.
Protestanlıkta azizlere ve Meryem Ana'ya dua edilmez ve dilekte bulunulmaz.
Protestanlar,
İncil'in Katolik Kilisesi tarafından kabul edilen bazı kitapları apokrif olarak tanımlar,
Ve Tanrı Sözü olarak kabul etmezler.

Zafer Meydanı,
Ramazan’ı kıskanmışımdır, Ramazan gelir, Ramazan gider.
Zafer’i kıskanmışımdır, Meydanı vardır.
Hediye’yi kıskanmışımdır, paketi olur.
Benim ise bir kedim bile yok!
Stalin Hattı’nda askeri malzemeler var;
Füzeyi görünce, göğe doğru yükselmiş,
Yakıt fiyatları geldi aklıma.
Ucu da epey sivri idi mübarek.
Tanklar ise çeşit çeşit.
Politikacıların en sevmediği paletli yürüyen zırhlı araç.
Birden pantolonumun dar be olduğunu hissettim.
Görevliye sordum, ne işe yarar bu?
Balans dedi.
Engeller ise
Ferdi’den ‘’aramızda engeller şarkısını’’ hatırlattı.
http://www.youtube.com/watch?v=bQew_a8RijY
Engelliler geldi, aklıma.
Engelliler haftası.
Bürokrasi.
Bu gün koluna girdiğim ama vatandaş dedi ki;
Ben yardım istediğimde bana yardım etmeyen kördür.
Topları görünce,
Müthiş sağ ayağım ile duran toplara çok iyi vurduğumu hatırladım.
Kundağı motorlu top demişler, top ve kundak, ne alaka?
Topu topu kaç kişisiniz?
Topsuz alanda savunma,
Topa sert girme,
Ve top geyikleri…

Savaş Uçağı;
Adı konmuş, barış bile değil.
Rahmetli Barış Manço’dan Sarı Çizmeli Mehmet Ağa;
http://www.youtube.com/watch?v=CimEPXLoPMY

Makineli Tüfekler;
Hala tıkır tıkır çalışmaz mı?
Sanki ölüm kusuyorlar…

Tüfekler;
En iyi bakım; atışla yapılır, diyor.
Sanki
At, at, at heyecanlı der gibiler.

Harbi,
Harbiyeli,
Harbi Delikanlı,
Sokup çıkarma ile çalışan.
Radar;
Sinek avlar gibi sinyal peşindeler…
Sürekli dönmekten kireçlenme olmaz, boyunlarında.
Askeri motorlu araçlar;
Kerat cetveli gibi dört çarpı dört.
Renkleri haki.
Homurtu halindeler…

Akşama gazinoya gittik.
Türk Gecesi.
Önce Rus Müzikleri.
Ve aramızda olan Rusların eşli dansları.
Bizden çıkan yok!
Birden bizim oyun havaları.
Fırlamayan yok!
Bu sefer Rusların ağzı açık,
Allah’tan sinek yok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder